MODERN İPEK YOLU AŞIKLARI

Bazen şanslı olduğumu düşünüyorum. Harika arkadaşlarım var ve sayelerinde de daha mükemmel insanlar tanıyorum. Onları, benim gözümde mükemmel kılan sıradan olmamaları. İçlerinden bazıları mesafelerin, kültürlerin, ırkların, önyargıların ne kadar anlamsız ve gereksiz olduğunu, çok eskilerdeki gibi bir ipek yolu aşkını yeniden canlandırıp hayat arkadaşlığına dönüştürerek ispatlayabiliyorlar mesela 🙂 .
Evrekka şimdi bunlardan bir çifti, Çinli bir güzel ile bir Türk cengaverin röportajını sizlerle buluşturuyor azıcık gecikmiş olsa da. Şangay da mutlu mesut devam eden hayatlarında beni kırmayıp kısa bir röportaj yaptılar. Keyifle okurken, hikayelerindeki gizli detayları sakın kaçırmayın derim. Onlar, farklılıklardan böyle bir aşkı yoktan var ederken, buralarda aynı dil ve kültürlerin desteğinde bile, iki elle doğrultulamayan ilişkilere de on numara nispet yapıyorlar sanki 🙂
Karşınızda Sara ve Turan…

Öncelikle her ikinize de çok teşekkür etmek istiyorum, röportaj davetimi kabul edip beni kırmadığınız için. Sara bazen Türkçe konuşabilirim Turan ile, kolaylaştırmak ve hızlandırmak için röportajı, o da sonrasın da tercüme eder sana artık 🙂

300258_100520186810358_2043719425_n

Hadi hemen başlayalım. En klasiğinden ve raconundan gelinimizle ve olmazsa olmaz sorumuzla başlayalım, neden Turan 🙂 ?

Turan benim hayatımda tanıştığım en iyi adam, tartışmasız en iyisi, en iyi kalplisi. Onunla tanıştıktan sonra o ana kadar bilmediğim çok farklı şeyler öğrendim ki, farklı dinler, kültürler, hayatlar hikayeler. Benim hayatımı daha mutlu ve mükemmel hale getirdi ve bu yüzden de çok şanslıyım sanırım.

10599269_262458300616545_3254603758032191674_nTuran, neden Sara peki ?

Sara benim ruh ikizim. Ben onun gibi biriyle tanışmadım şu ana kadar. Sara gerçekten çok farklı, çok temiz ve çok özel biri, diğer Çinliler gibi kesinlikle değil. Çevremde olan sizler de zaten gözlemlediniz bunu. Bana değer verdiğini, beni çok sevdiğini her fırsatta gösteriyor ve ben onunla olduğum için çok mutluyum. İyi ki karşıma çıkmış.

Sara, Turan bir Türk olduğu için sormak istedim, çünkü muhtemelen Turandan önce hiç Türkler ve kültürümüz hakkında bilgi sahibi değildin. Farkımız ne, hangi özellikler bizi farklı kılıyor sence?

Türkiye nin iki farklı yapısı var bence. Bir tanesi daha geleneksel diğer tarafı daha modern. Ben daha geneleksel anlayışı seviyorum. Türkiyeyi ziyaret ettikten sonra kültürünüzü keşfetmeye başladıkça çok sevdiğimi fark ettim. Biraz eski stillerde, bağlılıklar da yaşamanızı sevdim sanki. Yemeklerinize bayıldım, özellikle tatlılarınıza. Sanırım klasik Çinlilerden biraz farklıyım, farklı kültürleri seviyorum bu da benim sizin kültürünüze kolay alışmamı sağladı.

Turan kendinde söyledin biz de gözlemliyoruz bahsettiğin gibi. Sence Sara neden diğer Çinlilerden farklı, hangi karakteristiklerde dolayı ?

Bence en önemli faktör ailesi. Şangaya geldiklerinde farkettim ki, diğer Çinliler gibi değiller. Daha sıcaklar, arkadaş canlısılar. Sara bu yüzden diğer Çinlilerden farklı. Ben 7 yıldır Çin de yaşıyorum ve çok fazla Çinli ile tanıştım ama Sara onlardan su götürmez derecede farklı biri. Sanırım tecübelerim bunu söyletiyor bana.

Sara peki, Türkiyeyi ilk ziyaret ettiğinde Turanın ailesi ve arkadaşlarıyla tanıştığında, neydi ilk izlenimlerin ve algıların, tedirgin oldun mu ?

Ben Çin de çok küçük bir yerde hayatıma başladım ve Şangayda şu an ki noktaya ulaştım. Galiba bu benim gerçekten açık fikirli ve görüşlü olmamdan kaynaklanıyor. Turan ile beraber olmaya başladığımızda farklılıkların hayatımızda olacağını biliyordum. Mesela bazen evde yemek yerken, ben Çin yemeği yerken o Türk yemeklerini tercih ettiğinde bile bizim aynı masada olduğumuz gerçeği hep vardı. O yüzden hiç çekinmedim ve önyargıların gereksiz olduğunu düşündüm ve hiç negatifliklere odaklanmadım. Onların davranışlarıda bunu doğruladı ve hiç tedirgin olmadım.

10447704_254974934698215_5923337608896544509_nSara aslında senin durumun burada Turandan daha zor diye düşünüyorum. Turan çok uzun zamandır burda sizin dilinize, kültürüne ve davranışlarınıza daha hakim daha tecrübeli. Ama senin için tamamen bilmediğin bir dünya. Hatta Turanın ailesi gibi geleneksel ailelerde yabancı dil bile bilinmemesi iletişimi nerdeyse imkansız hale getiriyor. Hiç böyle kötü hissettiğin oldumu ? Keşke ingilizce konuşssalar dediğin ? Çünkü ilerde senin Türkçe öğrenmen gerekicek, bu onların ingilizce öğrenmelerinden daha realistik. Bunu seni zorlayan bir şey olarak görüyomusun ?

Tabi ki. Ama burda bahsettiğim gibi, kendime güveniyorum. Çünkü öğrenmeye tutkun olmam benim herşeyiyle işin içine girmem demek. Türkçe öğrenmek, türk yemekleri yapmak, daha çok çay ve kahve içmek gibi J. Benim ingilizcem başlarda çok berbattı inan ortaokula başladığımda. Ama tek başıma , televizon seyrederek, okuyarak, inanılmaz çalışarak çok kısa sürede ingilizceyi öğrendim. Sanırım yabancı dil öğrenmeye karşı yeteneğim var buda bana Türkçe öğrenirken yardım edecek. Şangayda artık çok fazla türk var, ve onlarla tanıştıkça, arkadaş oldukça daha fazla kullanacağım. Ama en önemlisi Turan burada onun bana yardımcı olacağını düşünüyorum ve çocuğumuz olduğunda kimbilir ona Türkçe konuşurum belki 🙂 .

İkinizde geleneksel ailelerden geldiniz. Eminim onlar kendi milletinizden birileriyle izdivaç yapmanızı istiyorlardır. Ama sizi böyle gördükçe onlarda kendi önyargılarını kırdılar. Siz ne düşünüyorsunuz peki ? Bu durum aslında bazen eğlenceli olup daha güzel bir ilişki yaratıyor mu ? Neler yaşıyorsunuz ? Turan ne dersin ?

Bazen oluyo abi. Mesela, ne ingilizce ne Çince yeterli kalıyor birbirimize bazı şeyleri anlatmaya. Kalıyoruz öyle. Fakat bir şey oluyor sanırım bakışlardan, hislerden birbirimize ne demek istediğimizi aktarabiliyoruz. Biraz komik olsada biz bundan çokta memnunuz sanki. Tavsiye ederiz yani korkmasınlar 🙂

Bu bence işe yarar aslında. Mesele saçma sapan nedenlerden dolayı kavga edemezsiniz 🙂 . Bu iyi bir şey bence.

Haklısın bazen o gibi durumlar oluyo kızdığımız zaman birbirimize. Ama bir şey anlamadığımzıdan gülüp geçiyoruz 🙂

Sara, Turan ve bizlerle tanışmadan önce Türkiye ve Türkler hakkında ne biliyordun ? Nasıl bir repütasyonumuz vardı sende ?

Çok fazla bir şey bilmiyordum. Hatta bazı kişiler Çin de Türkiyenin bir ülke olduğunu ve nerde olduğunu bile bilmiyorlardı . Ben sadece Avrupa da bir ülke olduğunu biliyordum, o kadar 🙂

Peki din tarafı hakkında ne düşünüyorsun ? Müslüman bir ülkeyiz biz ve Çin biliyorsun din konularından biraz uzak. Her hangi bir ön yargın varmıydı ?

Burada biz din ile alakalı hiç eğitilmedik, öğretilmedik, bilgilendirilmedik. Benim gerçekten hiç bir fikrim yoktu. Şimdi ilk adımı attım müslüman oldum, bununla ilgili okuyorum, araştırıyorum ve uygulamaya çalışıyorum zaman buldukça. Sanırım sizleri anlamama daha çok yardımcı olacak keşfetmem.

Gelelim olmazsa olmaz sorulara, Sara en çok hangi yemekleri seviyosun 🙂 ?

Sucuk, pastırma, mantı, fasulye. Fasulye pişirebiliyorum mesela 🙂 . Tatlılardan fıstıklı baklava.

Tatlı dedinde, Çinliler bizim tatlılarımız çok şekerli bulurlar. İlginç geldi bana senin sevmen ?

Farklıyım biraz demiştim 🙂

Sanırım bu fark sizi bir araya getiren ve bağlayan etken : ) .

10428543_262458227283219_961262744704488738_n

 

Hadi son sorumuz daha eğlenceli bir yerden gelsin. Bir kız ve erkek çocuğunuz olacağını varsayarsak hiç adları konusunda düşüdünüz mü ? Bir Çince bir Türkçe isim mesela ?

Kız olursa Afet olabilir. Turanın büyükannesinin ismi. Ben çok seviyorum. Çince isim konusunda da babamdan destek alırız belki. Erkek olursa da düşünmedik henüz ama şimdilik Turan Jr. Diyebiliriz 🙂 .

Her ikinizede tüm samimimiyetle sorularımızı cevaplandırdığınız gerçekten çok teşekkür ederim. İyi ki bizlerlesiniz. Sizlere harika bir gelecek diliyorum.

Bizde sana çok teşekkür ediyoruz.

 

23.05.2014 @ Sangay, Kervan Restaurant

Evren

 

* Bu sayfada görüntülenen fotoğrafların ve ilgili yazının tüm hakları saklıdır. İzinsiz olarak kullanmayınız ve paylaşmayınız”

Dİnçer Mola = Şangay Muhtarı

O bir Şangay Muhtarı, O bir on numara adam, o bir Dinçer Molaaa..

İyi bir kalbe sahip olup, hala kimseyi kırmadan yaşamayı başaran biri o.

Evrekka da All Stars” köşesini açarken benim en büyük güvencem sizlerdiniz. Etrafım o kadar birbirinden değerli ve inanılmaz işler yapan arkadaşlarım, dostlarım, tanıdığım insanlar ile dolu ki bu köşenin hiç boş kalmayacağına inandım sayenizde. Dinçer de onlardan bir tanesi.

Benim Dinçer ile tanışmam 2010 yılı bir Mayıs ayında bir ofis arasi öğle yemeğinde başladı. Şangay a bir bavulunu alarak giden ben etrafımda binlerce Çinli arasında sıkışmışken hızır gibi yetişti ve sonrasında Şangay da sınırsız geyikler, geziler, komik anılar ve Playstation maceraları ile dopdolu bir dost kazandırdı bana.

Amatörce başladığı hobisi şimdi onu Şangay ın rehberi haline getiriyor. Artık insanlar önce onun sitesinden keşfetmeye başlıyor bu şehri, ve o herkese elinden geldiğince yardım etmeye devam ederek eşi Müge ile beraber mutlu bir hayat yaşıyor dünyanın yeni parlayan yıldızında…

Evrekka gururla sunar sayın takipçiler; Dinçer Mola, www.sangayrehberi.com

Sayın Mola.. Şerefler verdiniz efendim röportajımıza.. Klasikten taviz vermeyen sorularımızla başlayalım hızlıca. Dinçer Mola ve Şangay nasıl bir araya geldi, Evrekka okuyucularına paylaşabilirmisin ?

Dinçer ve Şangay dan önce Müge ve Şangay bir araya geldi aslında.. O zaman nişanlım olan Mügenin Şangaya iş gereği atanması beni de buraya bir anlamda getirdi diyebiliriz. Öncelikle 1 sene tek başına idi Müge burada ve tabi ki zor oluyordu bunu yönetmek. Bu süre zarfında bende bir kaç kere turistik ziyaret yapıp Şangay ı keşfetmeye çalıştım ve sonrasında baktık ki beğendik, buralarda yaşayabiliriz bende Şangaya geldim ve 2009 yılının sonunda itibaren hayatımızı burada sürdürüyoruz.

– Şangayrehberi fikri nasıl ortaya çıktı?

İlk başta mesafe olduğu için aile olan iletişimi arttırmak idi amaç, buralarda neler yapıyoruz neler ediyoruz aktarmak gibi. Çünkü sürekli arayıp konuşabileceğimiz bir durum yok, bu yüzden dedim bir web sitesi yapayım. Hani, bu kadar bir Şangay Rehberi olmak fikri yoktu. İlk aldığım domain de şangay.wordpress.com idi aslında. Burada gezdiğim yerleri, aktiviteleri resimleri falan koyarak yazmaya başladım.

– Peki bu noktaya nasıl geldi, insanların Şangay Rehberinden haberdar olması nasıl başladı?

Öncelikle içeriği güncel tuttum. Herhangi bir bloğa başladığınızda en zor şeylerden biridir sürekli güncelleyebilmek. Ben işim gereği sürekli bilgisayar başında olduğum için bloğu da aradan çıkartabiliyordum. Gerek hafta sonları, gerek hafta içi akşamları olsun sürekli içerik güncellemeye başladım. Böyle olunca da arama motorlarında Şangay, Çin, Şangay ile ilgili bilgiler aranınca da yavaş yavaş üste çıkmaya başladı site ve yorumlar gelmeye başladı. İnsanlar birbirlerine söylemeye başladı. Ben biraz Facebook ta, Twitter da tanıtmaya başladım falan ilgi seviyesi artınca. Bir de wordpress bloklandı Çin de. Öyle olunca da bende şu anki şangayrehberi.com domain ine geçtim. Sonrası Allah yürü ya kulum dedi olayı bir nevi abartılı olsa da 🙂

– Bütün bu anlattıklarına bakıldığında, arama motorlarında yukarıya tırmanman, aslında bu işi iyi yaptığın anlamına geliyor bana göre ve Şangayrehberi nin gerçektende bir rehber olmayı başardığı olduğu ortaya çıkıyor. Gelecekte hem Çin, hem de dünya için çok önemli bir şehir olacak olan Şangay da tüm Türklerin rehberi olmak nasıl bir duygu ? Bu hale geldikten sonra sen farklı hissetmeye başladın mı ? Mesela, işte artık daha çok bilgi girmem lazım, daha çok içerik yaratmalı gibi bir duruma dönüp stres yaratıyor mu bu durum ? Yani insanlar sadece yemek, restoran, aktivitelerden ziyade, aranılan bir şey nerede bulunur bu şehirde gibi, ihtiyaçları olan şeylere de ulaşımını hızlandırıp kolaylaştırıyorsun çünkü.

Bir yandan, sorumluluk duygusu yüklüyor. Öte yandan bir hobi olarak yapıyorum ben bunu, herhangi bir kazancım vesaire yok. Sadece sevdiğim bir iş yazmak. İnsanlar ilgi gösterince dengeyi kurmaya çalışıyorum, işi gücü aksatmadan bir yandan içerik girmeye çalışıyorum, biraz zor bir iş açıkçası. Örneğin bir Türk restoranı açılıyor, hemen gidip yazmam lazım gibi bir şey oluşuyor, heyecan oluyor böyle 🙂

– Bu şehirde seni en çok çeken nedir?

En çok çeken farklılık, kültürün etkisiyle sürekli beni şaşırtması şehrin. Avrupa da mesela bir yerden bir yere geçince çok fazla bir fark göremezsiniz. Ama burada her şey farklı. Tüm bu kültürün gelenek ve göreneklerini görmek, bazı durumlarda verdikleri tepkileri gözlemlemek, örneğin komşular ile ilişkiler, taksicilerle muhabbetler acayip güzel bir anı oluyor. Buda beni çok çekiyor, herşeyin yazılacak bir hikayeye dönüşmesi yani.

– Peki, Çinli olmak mı ve Şangaylı olmak mı ? Biz Şangay da yaşamış insanların Şangay ın Çin olmadığını söyleriz. Bu konuda bir şey söylemek istermisin ?

Aslında Şangaylılar da biraz farklı görür biliyorsun. Buranın bir New York gibi metropol olduğunu ve uzak doğunun Parisi olduğunu söylerler. Şangayın her yerinde gerçek bir Çin tecrübesi yaşayamazsınız. Mesela nehrin karşısına Lujiazui tarafına giderseniz, gökdelenler ve iş merkezlerinden burası Amerika mı Çin mi diye ayırt edemezsiniz insanlar olmasa. Yüzde yüz bir Çin tecrübesi sağlamaz Şangay. Burası gerçek Çin değildir yani.

– Şangayrehberi çok popüler hale gelmeye başladıktan sonra öyle istekler geliyordur ki sana, öyle farklı şeyler danışıyorlardır ki insanlar. Sadece yazılarına yapılan yorumlar değil, iş ile alakalı sorular geliyordur, kendi fikirleri ile alakalı sorular geliyordur, nasıl değerlendiriyorsun bunları ? Var mıdır ilginç talepler ve bunlar ile ilgili komik anıların ?

Tabi ki olmazmı. En son mesela şey gelmişti, kendi cep telefonum yada başka bir arkadaşımın hesabını kullanarak Taobao ( Çinin en büyük online alışveriş platformu, www.taobao.com) hesabı açabilir misiniz gibi. Türkiye de yaşayan bir arkadaş Taobao hesabı açmaya çalışıyor ama Çin telefonu lazım, o yüzden bana ulaşıp telefonumu kullanarak Taobao hesabı açıp şifreyi kullanıcı adını bana gönderir misiniz şeklinde bir ricada bulunmuştu. Tabi yapamadım zaten telefonum hesabıma bağlı olduğu için. Bu tür istekler geliyor, bende olumlu yaklaşmaya çalışıyorum kırmadan istekleri. Kendim yapabildiklerimi ben yapıyorum yada bilgi olan yere yönlendirmeye çalışıyorum. Ama dediğin gibi bayağı ilginç talepler geliyor 🙂

– Şangay artık global dünyada çok önemli bir çalışma merkezi. Bir çok Türk de artık buralara expat olarak çalışmaya, yaşamaya geliyor. Hiç böyle bir teklif alıp ta sana danışanlar oluyor mu karar aşamasında iken? Böyle durumda senden gelecek değerlendirmeler onlar için çok önemli oluyordur, haksız mıyım ?

Öyle aslında bir kaçtan da fazla durum var. Teklif alıp Şangay da çalışılır mı, ne kadar maaş teklif ederlerse gelmeliyim, koşullar nasıldır, yaşam ne kadar pahalıdır gibi detay sorup bilgi almak isteyenler epeyce oldu yani.

– Peki bundan sonra şangayrehberi format değiştirecek mi? Daha global, daha profesyonel ve İngilizce içerikler gibi mesela.

Zaman olsa keşke, dizaynı falan değiştirmeyi düşünürüm. Mesela, daha profesyonel temalar kullanmak gibi. Ama zamansızlıktan dolayı bu çizgide devam edecek diye düşünüyorum.

– Bir gerçek var senin de bahsettiğin gibi, Şangayrehberi varsa Müge nin sayesinde var. Mügenin sana katkısı oluyor mu ? Mesela sen ona ev işlerinde yardım ediyorsun 🙂 o da sana içerik ve paylaşımlarla destek veriyor gibi.

Ev işlerinde çok anlamıyorum ama 🙂 buna rağmen karşılık beklemeden yardım ediyor. Sağolsun yazı yazıyor, fikir veriyor, gittiğimiz yerde fotoğrafları o çekiyor. Aslında kendi sitesi de var www.notdefterimm.com burdan da reklamını yapıyım. Ona rağmen kendi sitesinin yanında bana da çok destek veriyor.

– Son soru, Şangayı tek kelime ile tanımla dersem, ne dersin?

Zor bir soru. Hmmm… “Farklı” derim herhalde. Farklı bir şehir. Türkiye deki ben ve zamana göre gerçekten farklı bir yer burası.

– Peki bir blog üstadı olarak Evrekka hakkında ne düşünüyorsun ?

Öncelikle Evrekka.com u gönülden destekliyorum 🙂 Daha çok içerik girilmesini rica ediyorum. Elimden ne geliyorsa da gelişimi açısından her zaman da hazırım.

– Biz Evrekka okuyucuları olarak, Şangay ı seven, gelmeye meraklı, burada yaşayan insanlar olarak gerçekten çok teşekkür ediyor ve başarılarının devamını diliyoruz. Bizlerde senden daha fazla içerik ve Şangay hakkında çok daha fazla ilginç haberler bekliyor 🙂 ve röportaj için teşekkür ediyoruz.

Bende çok teşekkür ediyorum.

@ Şangay/Çin/24 Mayıs 2014